Üniversite giriş sınavlarında YGS’yi geride bırakan öğrencilerin gündeminde LYS yer alıyor. Haziran ayında yapılacak olan LYS sınavlarında istediği üniversite ve bölümlere yerleşmek isteyen öğrenciler yoğun bir tempoda sınav hazırlıklarını sürdürüyor. Uzmanlar sınavlara hazırlanan öğrencileri hava şartlarına ve bıkkınlığa karşı uyarıyor.
Bahar rehavetine kapılmayın
Bahar ve yaz aylarının havaların ısındığı, rehavetin çöktüğü bir atmosfer olduğuna dikkat çeken Zambak Yayın Grubu PDR Uzmanı Mahmut Sarıgül şunları söylüyor: “Kış ayları ders çalışmak için en ideal zaman dilimleridir. Günler kısa geceler uzun ve dışarıda gezme dolaşma sınırlı. Ama bahar ve yaz insanı dışarıya adeta çağırıyor. Bu atmosferden kurtulmanın muhakkak her öğrenci için alternatif yolları vardır. Ben burada hedefi büyük olan öğrencilerin zihinlerinde şu telkinleri kendilerine vermelerini tavsiye ederim. “Şu an dışarıda hava çok güzel, herkes dışarıda geziyor. Ama ben geleceğimi, yarınlarımı kurtarmam lazım. Buna sabredebilirim. Sınavdan sonra fazlasıyla kendimi ödüllendirebilirim. Eğelenmeyi, gezmeyi, tozmayı, televizyon, sinemayı vs. sınavlardan sonraya bırakarak vaktimi çok iyi değerlendirebilirim. Evet bunun üstesinden gelebilirim, kendime güveniyorum.” gibi düşüncelerle hareketlerini kontrol altına alması çok faydalı olur.”
Bıkkınlığı aşmak mümkün
Diğer bir olumsuz durumun ise bıkkınlığın çökmesi olduğuna dikkat çeken Sarıgül tavsiyelerini şöyle sürdürüyor: “Üniversiteye hazırlık uzun ve yorucu olduğu için her öğrenci bu süreci istediği gibi kontrol etmekte zorlanabilir. Zaman zaman bıkkınlıkların, yorgunlukların, ümitsizliklerin öğrencinin üzerine gelmesi normaldir. Bu psikolojiden de kurtulmak, hedefe istikrarlı bir şekilde gitmek ,bu son zamanlarda daha da önemli hale gelmektedir. Bu etapta öğrenciler, haziranda hangi derslerin sınavına gireceklerse, buna yönelik ders bazında uygulayabilecekleri kararlı, sistemli bir çalışma programına girmelidirler. Şu andan itibaren bu derslere yönelik detaylı bir çalışma programı hazırlanmalıdır. Sınavlara en az 2 hafta kala bitirebilecekleri bir programı mutlaka çıkartmalıdırlar. Hangi konulara ne kadar süre ayırmaları gerektiğini şimdiden görmelidirler. Ve bunu kalan süreye göre gün /hafta olarak dağıtmalı ve kararlılıkla uygulamaya başlamalıdırlar. Son 2-3 haftayı da bol deneme ile geçirmek, eksikliklerin giderilmesi ve iyice pişme adına çok faydalı olacaktır. Belli bir çalışma temposunun yakalanması ve bunun sürdürülmesi sonunda başarı kaçınılmazdır.”
YGS’ye takılıp kalmayın
YGS’ye takılıp kalmanın diğer bir motivasyon engeli olduğunu vurgulayan Mahmut Sarıgül şunları söylüyor: “YGS’nin beklediğiniz gibi geçip geçmemesi konusu artık geride kaldı. LYS de ders bazında sınavlara giriliyor olması önemli bir avantaj. Ayrıca her derse değil de alana göre 2 ya da 3 farklı sınavlara öğrenciler bir hafta arayla girecekler. Bu durum, YGS istenildiği gibi geçmemiş bile olsa yarıştan kopmama adına çok önemli bir ayrıntı. Eğer öğrencinin bu aşamada kendi çabası, altyapısı yetersiz olma durumu ortaya çıksa bile süreci kendi lehine döndürebilecek yardım, destek arayışına girmeli ve şartları zorlamalıdır. Aileler de bu noktada LYS’ye hazırlanan öğrencilere imkanları nispetinde yardımcı olmalıdırlar. Zorlanılan derslerde durumu kurtaracak şekilde özel derse ihtiyaç varsa bu değerlendirilmelidir. Aksi durumda süreç uzayarak bir sene sonrasına kalmakta ya da çoğunlukla istenilen üniversite ve bölümlere değil de daha çok kazanılabilen bölümlere gidilmektedir.”
Milliyet