Özel okullara 'akreditasyon' sistemi geliyor

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından  dershanelerin dönüşümünü de içeren kanuna dayanılarak hazırlanan Özel Öğretim  Kurumları Yönetmelik Taslağı'nda, özel okula dönüşmek isteyen dershanelerin  yanında yeni açılacak ve mevcut özel okullarla ilgili yeni düzenlemeler yer aldı. 

 

Buna göre, özel okula dönüşen ve mevcut bütün özel okullara, standart  alanları üzerinden akreditasyon sistemi getirilecek ve devlet teşvikleri de bu  akreditasyon sistemiyle ilişkilendirilerek verilecek. Yönetmeliğin  yayımlanmasının ardından özel okullar, "fiziksel kapasite",  "yönetim-organizasyon", "eğitim-öğretim süreçleri" ve "destek hizmetleri"  standart alanlarına göre "A", "B" ve "C" isimleriyle ayrı ayrı akredite edilecek.  Akreditasyon sertifikaları, üyeleri MEB'den, sivil toplum kuruluşlarından, okul  aile birliklerinden ve maarif müfettişlerinden oluşacak bir kurul tarafından  verilmesi planlanıyor. 

 

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk  Yelkenci, dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu  ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a dayanılarak  hazırlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmelik Taslağı'nda yer verilen konulara  ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu. 

 

Yönetmelik taslağının büyük bir titizlikle hazırlandığını ve taslakta  dershanelerin özel okula dönüşümüne ilişkin hususlara ayrıntılı olarak yer  verildiğini ifade eden Yelkenci, "Taslak hazırlanırken, hem özel okulların  niteliklerini arttırmaya, aynı zamanda genel eğitim içindeki oranını arttırmaya  yönelik çalışmalar yürüttük. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği, dershanelerden  özel okula dönüşüm sürecinin oluşturduğu fırsatların mevcut özel okulların da  gelişimine katkı sağlaması ve özel okulların desteklenmesi amacıyla hazırlandı"  dedi. 

 

Türkiye'de özel okulların açılması ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin  yürütülmesinde belli standartların oluşturulması için dikkatli bir çalışma  yürüttüklerini vurgulayan Yelkenci, bu amaçla Özel Öğretim Kurumları Genel  Müdürlüğü bünyesinde Dönüşüm, Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığının  kurulduğunu, Daire Başkanlığının dershanelerin dönüşümünün tamamlanacağı 2019'dan  itibaren Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığı olarak çalışacağını söyledi. 

 

Yönetmelik taslağında, özel okullar için özel bir akreditasyon  sisteminin kurulmasının öngörüldüğünü bildiren Yelkenci, şöyle konuştu: 

"Akreditasyon sisteminde dört standart alan olarak 'fiziksel  imkanlar', 'yönetim-organizasyon', 'eğitim-öğretim süreçleri' ve 'destek  hizmetleri'ni belirledik. Bu standart alanlardan hepsinin alt kriterleri olacak.  Destek hizmetleri standart alanında, servis, güvenlik, yemek ve temizlik alt  başlıklarında kriterler getireceğiz. Yönetim ve organizasyonda okulun yönetim  sisteminin verimliliğini değerlendireceğiz. Bu konuda eski mevzuatın tersine  sadece bir müdür öngördük ve diğer yöneticilerini artık özel okullar kendileri  belirleyecekler. Bu durumda özel okullar ister adına CEO diyecek, ister genel  müdür, ister koordinatör, isterse de direktör ya da müdür. Yönetim şeması ister  yatay hiyerarşi, ister  dikey hiyerarşi şeklinde okulun özgün yapısına uygun  şekilde planlanacak. Ancak bu yönetim şemasında yer alan herkes sorumlu olacak." 

 

Standartlar yıllara göre farklı şekilde değerlendirilecek 

 

Yelkenci, özel okulların bu dört standart alandaki kriterlere göre  "A", "B" ve "C" şeklinde değerlendirilip puanlamaya tabii tutulacağını ve  akreditasyon sertifikasının da buna göre hazırlanacağını bildirdi. Bu durumda bir  özel okulun fiziksel imkanlar konusunda "A" akreditasyon sertifikasına sahip  olabileceği gibi destek hizmetlerinde "B" akreditasyon sertifikasına hak  kazanabileceğini anlatan Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü: 

 

"Özel okullarda değerlendirme bu dört başlığa göre ayrı ayrı  yapılacak. Örneğin bir özel okulun akreditasyon sertifikasında "BABC" yazabilecek. Bu sertifika o özel okulun bir sonraki döneme kadar ödev planı  olacak. Bu gruptan bir üst gruba çıkmak için neler yapması gerektiğini görecek.  Zihinler, bu sınıflandırmayı otel sınıflandırmalarına benzetebilir. Ancak örnekte  görüldüğü gibi bu otel sınıflandırmasından oldukça farklı özellikler taşıyor.  Türkiye'de henüz okulları akredite eden bir kurum yok. Şimdi Türkiye'de genel müdürlüğümüz bünyesinde kurulan bu merkezden akreditasyon işlerini yapıyor  olacağız. Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığımızda oluşturulacak ekibin  içinde sadece Bakanlık üyeleri değil, aynı zamanda derneklerden, aile  birliklerinden birer üye ve maarif müfettişleri oluşturmayı düşünüyoruz. Böylece  katılımcı demokrasi örneği de oluşturmak istiyoruz. Sertifikalandırmayı bu ekip beraber yapacak. 'C' standardı yılda bir, 'B' standardı iki yılda bir, 'A'  standardı da üç yılda bir denetlenecek. " 

 

Yönetmelikle birlikte, parça parça organize sanayi bölgelerindeki  okullara, özel eğitime, 1., 2., 3.,4. ve 5. bölgelere verilen ayrı teşviklerin bir araya toplanacağını kaydeden Yelkenci, "Böylece özel okullar, kendilerini  geliştirdikleri sürece alacağı devlet teşviklerini arttırabilecek" dedi. 

 

Mevzuat değişikliğiyle birlikte öğrencinin başarısını sadece akademik  başarıda gören bir anlayışı ortadan kaldırmayı amaçladıklarını ifade eden  Yelkenci, "Böylece akademik başarının yanında sosyal, kültürel alanlardaki  başarıyı dengeledik. Yani özel okulu, sadece akademik alandaki kriterlerle  akredite etmeyeceğiz. Uluslararası alanlarda, yurt genelinde, il genelinde veya  bölge genelinde her türlü sportif, kültürel ve sosyal etkinliklerdeki başarısına  ve düzenledikleri sempozyum, kongre, spor turnuvalarına bakacağız. Elbette merkezi sınavlardaki başarı da bir kriter olacak. Yani okul, çocuğu hayata  hazırlıyor mu? Buna bakacağız" diye konuştu. 

 

Bakanlık rehber olacak 

 

Yelkenci, MEB'in bu dört konuda özel okullara rehberlik yapacağını  belirterek, "Bu kriterleri sağlamazsan seni kapatırım mantığıyla değil, bunları  yaparsan daha nitelikli okul olursun ve daha iyi teşvik alırsın mantığıyla  hareket edeceğiz. O anlamda artık özel okulların süreçlerinin içinde onlara katkı  yapmak için MEB de olacak" dedi. Yelkenci, özel okulların iyi olduğu noktaları  kamudaki okullarla paylaşmaları için de uygun ortamların hazırlanacağını söyledi. 

 

"Akreditasyon sistemiyle beraber özel okullarda paradigmayı  değiştiriyoruz" diyen Yelkenci, yönetmelikle birlikte kriterlerin yer alacağı  kılavuzu da kamuoyuna duyuracaklarını ve bir pilot uygulama başlatmayı  planladıklarını da bildirdi. 

 

Yelkenci, özel okullara bir takım teşviklerin bulunduğunu,  yönetmelikle birlikte başka teşviklerin de getirileceğini, Maliye Bakanlığı ile  bu konunun titizlikle çalışılacağını belirterek, düşünülen teşviklerle ilgili şu  bilgileri verdi: "Vergi muafiyetinden A grubu okullar 12 yıl, B grubu okullar 8 yıl, C  grubu okullar 4 yıl yararlanacak. sigorta primi işveren hissesi desteği A grubu  12 yıl, B grubu 10 yıl, C grubu 8 yıl yararlanabilecek. Bu desteklerin hepsini  standart alanlardan alınan puanlarla ilişkilendireceğiz. Ayrıca KDV'yi bütün  gruplarda yüzde 8'den yüzde 1'e indirmeyi düşünüyoruz. Her standart alanını her  teşvik başlığıyla ilişkilendirdiğimizde eğitim öğretim desteği şöyle hesaplanacak: Öğrencinin devlete maliyeti A grubunda çarpı 1,2; B grubunda çarpı  1, C grubunda 0,8 ile çarpılarak hesaplanacak. Bu destek, özel okul dört standart  alanda başarılı olamazsa azalacak, ama hepsi devlet desteği alacak." 

 

Genel Müdür Ömer Faruk Yelkenci, yeni düzenlemeyle eğitimci olanlara  özel okul açma konusunda büyük teşviklerin verileceğini belirterek, böylece özel  okul maliyetlerinin düşmesini ve özel okula devam eden öğrenci sayısının  artmasının mümkün olacağını, Türkiye'de özel okul oranının doğal bir süreçle  kendi kendine oluşacağını sözlerine ekledi. 

 

Milliyet