Beşiğinde durmak istemeyen veya yemek yedirmeye çalışırken kaşığı ittiren inatçı bir bebeğiniz olabilir. Veya her gün aynı kıyafeti giymekte ısrar eden ve koyduğunuz kurallara karşı çıkan altı yaşında dik başlı bir çocuğunuz olabilir.
İşte inatçı davranışlarını kontrol altına almanız için 5 ipucu.
1. Dinleyin, tartışmayın
İletişim karşılıklıdır. İnatçı çocuğunuzun sizi dinlemesini istiyorsanız öncelikle onu dinlemeye hazır olmalısınız. İradeli çocukların katı görüşleri vardır ve tartışma eğilimindedirler.
Dinlenmediklerini hissederlerse zıtlaşabilirler. Çoğu zaman çocuğunuz bir şeyi yapmak veya yapmamak konusunda ısrar ediyorsa, onları dinlemek ve onları neyin rahatsız ettiği konusunda açık bir konuşma yapmak işinize yarayacaktır. Peki beş yaşında inatçı bir çocuğa sizi dinlemeyi nasıl öğretirsiniz? Ona olan yaklaşımınız sert değil sakin bir şekilde olmalıdır.
2. Çocuğunuzla Bağ Kurun, Onu Zorlamayın
Çocukları bir şeye zorladığınızda, isyan ederler ve yapmamaları gereken her şeyi yaparlar. Bu davranışı en iyi tanımlayan terim karşı iradedir ve bu da inatçı çocukların ortak özelliğidir. Bu içgüdüsel bir şeydir ve sadece çocuklarla sınırlı değildir. Çocuklarınızla bağ kurun.
Örneğin uyuma saatinden geç bir saatte televizyon izleme konusunda ısrar eden altı yaşındaki çocuğunuzu zorlamak size yardımcı olmaz. Bunun yerine onunla oturun ve izlediği şeye ilgi gösterin. Önemsediğinizi belli edince karşılık vericektir. Aileleriyle veya bakıcılarıyla bağ kuran çocuklar iş birliği yapmak ister. Uzmanlar "çocuklarla sağlam bir bağ kurmak onlarla başa çıkmayı kolaylaştırır" diyor.
Çocuklarınızla bağ kurma adımını bugün gerçekleştir, onlara sarılın!
3. Onlara Seçenekler Sunun
Çocuklar her zaman ne yapılması gerektiğinin söylenmesinden hoşlanmazlar. Dört yaşındaki çocuğunuza saat 9’da uyuması gerektiğini söylediğinizde, bağırarak “Hayır!” diyecektir. Beş yaşındaki inatçı çocuğunuza sizin seçtiğiniz bir oyuncağı almasını söylediğinizde almak istemeyecek.
Çocuklarınıza seçenekler, sunun direktifler vermeyin.
Ona uyumasını söylemek yerine, uyumadan A veya B masalını okumayı isteyip istemediğini sorun.
Çocuğunuz karşı gelmeye devam edebilir ve “Uyumayacağım” diyebilir. Böyle bir şey olduğunda sakin olun ve ona “bu seçeneklerden biri değildi” diyin. Aynı şeyi olabildiğinde sakin ve gerektiği kadar tekrar edebilirsiniz. Bozuk bir plak gibi tekrarladığınızda, çocuğunuz pes edebilir.
Bununla birlikte çok fazla seçenek de iyi değildir. Örneğin çocuğunuzdan dolabından bir kıyafet seçmesini istemeniz kafasını karıştırabilir. Seçenekleri seçtiğiniz iki veya üç kıyafete azaltarak ve inatçı çocuğunuzdan birini seçmesini isteyerek bu sorunu önleyebilirsiniz.
4. Sakin olun
Karşı gelen, çığlık atan bir çocuğa bağırmak ebeveyn ve çocuk arasındaki sıradan bir konuşmayı tartışmaya dönüştürebilir. Çocuğunuz bu karşılığı sözlü atışmaya davet olarak görebilir. Bu sadece işleri kötüleştirir. Yetişkin olduğunuz için konuşmayı uygun bir şekilde sonlandırmak size kalır. Çocuğunuzun bir şeyleri yapması gerektiği veya belli bir şekilde davranması gerektiğini anlamasına yardımcı olun.
Sakin olmak için elinizden geleni yapın-meditasyon yapın, egzersiz yapın veya müzik dinleyin. Sakinleştirici müzik dinleyin, evinizde de çocuğunuzun dinlemesi için dinlendirici müzik açın. Arada bir çocuğunuzun sevdiği müziği açın. Bu sayede onların “oyunu” kazanabilir ve rahatlamalarını sağlayabilirsiniz.
5. Onlara Saygı Duyun
Çocuğunuzun size ve kararlarınıza saygı duymasını istiyorsanız, onlara saygı duymalısınız. Çocuğunuz zorladığınız sürece otoriteyi kabul etmez.
İşte ilişkinizde saygıyı oluşturmanızı sağlayacak birkaç yöntem:
* İş birliği için uğraşın, emirlere bağlılık konusunda ısrar etmeyin.
* Bütün çocuklarınız için tutarlı kurallarınız olsun ve sadece uygun olduğunu düşündüğünüz için gevşek davranmayın.
* Empati kurun duygularını ve fikirlerini görmezden gelmeyin.
* Çocuklarınızın kendisi için kendileri için elinden gelenleri yapmasına izin verin, onlar için bir şey yapma hissini engelleyin. Bu aynı zamanda onlara güvendiğinizi gösterir.
* Ne anlatmak istiyorsanız onu söyleyin ve söylediğinizi yapın.